İstanbul genişlik bakımından dünya kadardır. Mümin ve kâfir orada emniyettedir.
Göğün topları burcunu dövse onun üzerinden bir zerre toprak bile düşmez yere.
Üç tarafı denizlerle çevrilidir, âlem iyisine de kötüsüne de hayrandır.
Orada pek muazzam bir cami vardır, onun önünde durduğunda gökyüzünü göremezsin.
Caminin adı Ayasofya’dır; gökyüzünden daha yücedir, tastamamdır.
Manzum seyahatnamelerin en eskilerinden birisi, Feyzî mahlasını kullanan Emir Hüseyin Ebîverdî’nin Dört Başkent (Çâr Taht) adlı seyahatnamesidir. Ebîverdî; Osmanlı padişahı II. Bayezid’den Akkoyunlu hükümdarı Yâkub Bey’e, Şeybânî Han’dan Şah İsmail’e değin devrinin önemli hükümdarları ile görüşmüş; Molla Câmî’den Ali Şîr Nevâî’ye kadar döneminin önemli isimleri ile irtibat kurmuş, bu mühim isimlerin çevresinde yer almış bir şairdir. Ebîverdî, Dört Başkent (Çâr Taht) adını verdiği eserinin her bir bölümünde bir başkente yaptığı yolculuğu ve o ülkenin padişahıyla yaptığı görüşmeyi anlatmıştır. Şairin, 15. asrın sonlarında Memâlik-i Rum (Osmanlı Devleti) ve payitahtı İstanbul’dan Memâlik-i Arab (Memlükler) ve payitahtı Kahire’ye, Memâlik-i Azerbaycan (Akkoyunlular) ve payitahtı Tebriz’den Memâlik-i Horasan (Timurlular) ve payitahtı Herat’a yaptığı seyahatleri keyifle okuyacaksınız.
Yazar Hakkında:
Emir Hüseyin Ebîverdî
Horasan’daki Ebîverd şehrinde dünyaya gelmiştir. Tahsil amacıyla Herat’a gitmiş, Mirza Kiçik Han’ın muallimliğini yapmıştır. Mirza Kiçik maiyetinde hac yolculuğuna çıkmış ancak hacca gitmemiştir. Rum, Halep, Mısır ve Tebriz’e seyahat etmiştir. Şiirde Feyzî mahlasını kullanan şair bir müddet Tebriz’de Akkoyunlu hükümdarı Yâkub’un hizmetinde bulunmuş ancak daha sonra Herat’a dönerek Ali Şîr Nevâî’nin çevresine katılmıştır. 1504-5 yılında, doğduğu şehir Ebîverd’e dönmüştür. 1508-9 yılında Şeybânî Han’ın mektubunu Şah İsmail’e götürmüştür. 1514-5 yılında vefat etmiştir.
Kullanılan Reklam Mecraları :
|